Abdestsiz namaz kılmak
Sual: Abdestsiz namaz kılınır mı?
CEVAP
Elbette kılınmaz. Abdest, namazın şartlarındandır. Abdestin farzları, sünnetleri, edepleri ve yasak olan şeyleri vardır. Abdestsiz olduğunu bilerek, zaruretsiz namaz kılan kâfir olur.
Abdesti yok sanmak
Sual: Abdestim yok zannı fazla olmasına rağmen yine de namaz kıldım. Daha sonra abdestimin olduğunu kesin olarak hatırladım. Abdestli olarak kıldığım bu namaz sahih oldu mu?
CEVAP
Abdestsiz olduğunu sanarak namaz kılıp, sonra abdestinin olduğunu hatırlayanın namazını tekrar kılması gerekir. Kıbleyi tespit etmeden, vaktin girdiğini bilmeden de, namaza durulmaz.
Abdestsiz kıldığını hatırlayan
Sual: Öğleyi kıldıktan sonra abdestsiz olduğumu hatırladım. Yeniden kılmam gerekir mi?
CEVAP
Evet, yeniden kılmak gerekir. Namaz vakti çıktıktan sonra hatırlayan da, kaza eder. Abdestli olduğunu zannederek, abdestsiz kılınan namaz sahih olmaz; fakat niyetine karşılık çok sevab verilir. Temiz zannederek necis su ile abdest alıp kılınan namazın şartı noksan olduğu için sahih olmaz ise de, niyet ettiği için sevab verilir. Şartlarına uygun olduğu için sahih olan bir namaz, riya ile, gösteriş için kılınırsa, sevab hâsıl olmaz. (Eşbah)
Sual: S. Ebediyye kitabında anlayamadığım yerleri, maddeler halinde bildiriyorum:
1- Mâlikî’yi taklit anlatılırken, (Yıkamadık yer kaldığını bir ay sonra bile hatırlayınca, yalnız orayı hemen yıkar. Hemen yıkamazsa, guslü bâtıl olur) deniyor. Peki hemen yıkarsa, abdesti ve guslü sahih olduğu gibi, bir ay boyu kıldığı namazlar da mı sahih oluyor?
CEVAP
Evet. Hemen yıkamazsa, Mâlikî’de abdesti ve guslü bâtıl olacağı için, bu abdest veya gusülle kılacağı namazlar sahih olmaz, ama bilmeden kıldığı namazlar sahih olur.
2- (İmam, unutarak abdestsiz kıldırmışsa, namazdan sonra hatırlarsa, o cemaatten ulaşabildiklerine haber verir. Haber alan iade eder, alamayan affolur. Bir kavilde de imamın cemaate haber vermesi lâzım değildir) deniyor. Haber vermediklerinin, abdestsiz imamla kıldıkları namaz nasıl sahih oluyor?
CEVAP
Kasıt olmadığı için sahih oluyor.
3- (İki elinin ve iki ayağının yıkaması farz olan yerleri kesik olanın, yüzü de yaraysa, teyemmüm edemeyeceğinden abdestsiz kılar ve namazı iade etmez) deniyor. Abdestsiz kılmak yerine, hiç kılmasa ne fark eder?
CEVAP
Namaz kılmaz diyen âlimler de olmuşsa da, kılabilenin kılması lazımdır.
4- (Teyemmüm ederek namaz kıldıktan sonra suyu gören kimse namazını iade etmez) deniyor. Su geldiğine göre, mazereti kalmıyor, abdest alıp niye namazı iade etmiyor?
CEVAP
O an su bulunmadığı için, dinî bir mazeretle teyemmüm edilerek namaz kılınmış oluyor. Dinimizin bildirdiği sebeplerle kılındığı için tekrar kılınması gerekmiyor.
5- (Elbisenin veya vücudun bir yerine necaset gelse, bu yeri bulamasa, zannettiği yeri yıkasa temiz olur. Namazdan sonra necis yer meydana çıksa, namazı iade etmez) deniyor. Yanlış yerin yıkandığı meydana çıkıp, necis yer belli olduğuna göre, necasetle kılınan namazı niye iade etmiyor?
CEVAP
Dinimizin bir kaidesidir bu. Niye böyle kural kondu denmez. Kasten necis elbiseyle namaz kılmıyor. Necaseti temizlediğini zannederek kılıyor. Bu hareketi, namazın iade edilmesini gerektirmiyor.
6- (Elbisesinde necaset olup da bilmese namaz sahih olur. Necaseti namazdan sonra görse, kaza etmek lâzım gelmez) deniyor. Necaseti gördüğü halde, namazı niye kaza etmiyor?
CEVAP
Resulullah efendimiz, namaz içinde nalınını çıkarıp, (Cebrail aleyhisselam, nalının kirli olduğunu haber verdi) buyurdu ve namazı kaza etmedi. Bunu esas alan müctehid âlimler, namazı kaza etmek gerekmediğini bildirdiler.
7- (Kıbleyi araştırır, karar verdiği cihete doğru kılar. Sonradan, yanlış olduğunu anlarsa, namazı iade etmez) deniyor. Kıbleye karşı namaz kılmak farz olduğuna göre, farz terk edilerek kılınan namaz niye iade edilmiyor?
CEVAP
Kıbleyi araştırmakla, dinin emrine uyulmuş oluyor. Dinin emrine uyulunca, kıbleden başka yöne doğru da kılınmış olsa, namaz sahih oluyor.
8- (Gerekli araştırmayı yaptıktan sonra, Müslüman diye zekât verdiği kimse kâfir çıksa veya fakir sanarak zekât verdiği kimse, zengin çıksa bunlara verilen zekâtı iade etmez) deniyor. Zengine ve kâfire verilen zekât nasıl caiz oluyor?
CEVAP
Gerekli araştırmayı yapıyor. Fakir ve Müslüman olduğuna kanaat getirdikten sonra zekât veriyor. Araştırma yapması, onu tekrar zekât vermekten kurtarıyor. Bunun gibi, Tergib-üs-salât kitabında, (İmam, gayrimüslim olduğunu söylerse, arkasında yıllarca kılınan namazları kaza etmek gerekmez) deniyor, çünkü dinimiz zahire bakıyor. Kalblerdekini yalnız Allahü teâlâ bilir. Adamın gayrimüslim olduğunu niye bilemedin diye sorguya çekmiyor.
Namaz için abdestin farz olduğunu inkâr etmedikçe, ya da alay etmek ve eğlence olsun diye böyle bir davranışı yapmadığı sürece kişi dinden çıkmaz (Ebu’l-Muin en-Nesefî, Tabsıratu’l-Edille, 1, 38). Ancak abdesti inkâr yoksa da, bile bile abdestsiz namaz kılmak büyük günahtır. Dolayısıyla böyle bir hareketten dolayı tövbe istiğfar etmek gerekir. Bu şekilde kılınan bir namaz vakti çıkmamış ise iade edilmeli; vakti çıkmış ise kaza edilmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder